Haber

Akşener, İYİ Parti TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. İfade

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Anayasa Mahkemesi üyelerimizin terk edilmediğini herkesin çok iyi bilmesi gerekiyor. Ne olursa olsun Türk milletinin vicdanı haktan ve hukuktan yanadır.” söz konusu.

Akşener, partisinin TBMM Küme toplantısında konuşmasına Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının 40’ıncı yıl dönümünü kutlayarak başladı.

Geçtiğimiz haftanın Atatürk’ün vefatının 85. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Akşener, hâlâ Atatürk’ün vizyonuna ve Cumhuriyet değerlerine düşmanlıktan beslenen kirli zihniyetlerin bulunduğunu söyledi.

Akşener, “Bugün ezan okunuyorsa, şanlı bayrak göklerde dalgalanıyorsa, milletin toprağı, malı, canı, güvenliği varsa bunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyuz.” söz konusu.

Meral Akşener, “AK Parti iktidarının yarattığı bir dizi krizden anayasa ve hukuk düzeni de nasibini aldı; uzun süredir iktidar üstünlüğüne dayalı bir anlayışla çok tehlikeli bir yere doğru gidiyoruz” dedi. Hak ve hukukun üstünlüğü yerine güçlü olan.”

Akşener, “TBMM’nin nitelikleri birer birer yok edildi. Devlet geleneklerimiz yok edildi. Bugün geldiğimiz noktada hükümet gözünü yeniden hukuka dikti. Sayın Erdoğan, Uzun süredir yasadan şikayetçiyiz. Başbakan olarak Gezi Parkı davasında park inşaatını reddeden Koruma Kurulu’nun ‘red reddini’ reddediyoruz.” “Cumhurbaşkan olarak ‘Anayasa Mahkemesi’nin kararına uymuyorum, saygı duymuyorum’ diyen oydu.” diye itiraz eden de oydu. Yine Sayın Erdoğan ve Anayasa Mahkemesi’nin Twitter’a getirilen erişim yasağının ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini söyleyen kararına ‘hukuka aykırı bir karar’ diyerek karşı çıkan arkadaşları. “dedi.

Akşener, “Hukuktan rahatsızlığını her fırsatta gösteren bu zihniyetin biriktirdiği tuhaflıklar silsilesinin son haftası geçen hafta yaşandı.”

“Can Atalay davasıyla ilgili hukuk skandalları 8 Kasım itibarıyla artık anayasa krizine, devlet krizine dönüştü. Yargıtay 3. Ceza Dairesi de tıpkı Sayın Erdoğan gibi ‘Uymuyorum’ dedi Anayasa Mahkemesi’nin kararına da saygı duymuyorum.’ Üstüne üstlük ellerini kaldırıp hakların ihlal edildiğine karar verdiler.” Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Hatta bu da yetmezmiş gibi yüzünü tutamayıp millet iradesinin tecellisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sopayı doğrulttu. Bu hukuksuzluk karşısında hükümetin yaptığı ilk yorum, kararın milliyetine ilişkin oldu. Bu açıkça siyasi fırsatçılıktır. Bu kadar vahim bir durum Krizden, siyaset üstü olması gereken bir devlet meselesinden siyasi çıkar elde etmeye çalışmak en hafif tabirle utanç vericidir.

Peki saygıdeğerler; Anayasa değişikliklerini tartışmadan önce mevcut Anayasa’ya uymanız gerekir. Mevcut Anayasanın kararlarını hiçe sayarak neyi, nasıl değiştireceksiniz? Türkiye Cumhuriyeti Devleti hiçbir kişi veya gruba ait değildir. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Kimin hangi hak ve yetkilere sahip olduğu ve olabileceği, neler yapabileceği ve neleri yapamayacağı kurallarla önceden belirlenir. Bu kurallar işliyorsa hukuk devleti vardır. Dolayısıyla hukuk devletinde kurallara kendi isteğiyle aykırı davranacak hiçbir kişi, grup, organ yoktur, olamaz da. Anayasamızın getirdiği devlet düzeni birbirine bağlı mekanizmalardan oluşan bir düzendir. Bu sistemlerden herhangi birinin çalışmaması durumunda düzen bozulur. Bu nedenle Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin yarattığı hukuk dışı fiili durum, devlet düzenini bozarak anayasal devlet krizine neden oldu. Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. Yasama, yürütme ve yargı organlarını bağlar. Herkesin buna uyması gerekiyor.”

“Anayasa Mahkemesi üyelerimiz yalnız değil”

Anayasa’nın “Diğer mahkemeler ile Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında Anayasa Mahkemesi kararı esas alınır” maddesini hatırlatan Akşener, “Mahkemelerin aldığı kararlar elbette eleştirilebilir. Kararlara siyasi düzeyde demokratik yöntemlerle ve hatta tepkiler gösterilebilmektedir. Anayasa Mahkemesi, Dezenformasyonla Mücadele Kanunu ile gündeme gelen ‘kamu’ kararını dikkate almıştır.” “‘Yalancı bilgi yayma’ suçunu ve bu suça hapis cezası öngören düzenlemenin iptalini reddetti. Biz de bu kararı eleştirdik. Biz de bu eleştirinin haklı olduğunu düşünüyoruz. Ama çıkıp ‘The Guardian’ demeyeceğiz. Anayasa Mahkemesi kapatılmalıdır” dedi. değerlendirmesini yaptı.

“Yargıtay’ın bir dairesinin Anayasa Mahkemesi’ni bununla suçlamasını, kararına uymamasını ve Anayasa Mahkemesi üyelerini hedef almasını hiçbir şekilde kabul etmeyeceğiz” diyen Akşener, şunları kaydetti:

“Özellikle Gazi Meclisimizin kurumsal yapısının aynı Yargıtay dairesi tarafından hedef alınmasına tahammülümüz yok. Nereye hizmet ettiğini bilmeyen odakların millet iradesini hedef almasına asla izin vermeyeceğiz. Bu vatana, milletimize sahip çıkacağız. Aziz milletimize ve onun temel değeri olan Anayasamıza her koşulda sonuna kadar izin vermeyeceğiz. Hukuk Anayasayı hesap aracı haline getirmeye çalışanlara izin vermeyeceğiz. Anayasayı küçültmeye çalışanlara asla izin vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti’ni ürettikleri meçhul propaganda anlayışlarıyla kutuplaştırma aracı haline getirmek, adaleti sarayın kölesi haline getirmek. Anayasa Mahkemesi üyelerimizin terk edilmediğini herkes bilmelidir. “Ne olursa olsun Türk vicdanı Türk milletinin vicdanıdır.” millet adaletten ve hukuktan yanadır. Bütün yollar kapansa da Türk milletinin gönlüne giden bir yol her zaman vardır.”

“Fabrikalarımızı, tesislerimizi sattılar”

Türkiye’deki ekonomik kurallara ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Akşener, “AK Parti hükümeti yıllardır mahvettiği ekonomiyi birkaç isim değişikliğiyle toparlayabileceğini, yurt dışından para arayarak her şeyi düzeltebileceğini düşünüyor. ” Sanki konuşuyordu.

Akşener, “Ülkemizin rezerv fonlarını harcadılar. Fabrikalarımızı, tesislerimizi sattılar. Rezervlerimizi eksiye düşürdüler. Ama milletin huzuruna çıkıp hesap bile vermediler. Saçma sapan suni gündemlerle Türkiye’yi oyaladılar ve elde etmeyi başardılar.” Sandıktaki hesaplamalardan uzak.” söz konusu.

“Kaçacak yer kalmadı, bu yüzden kapı kapı dolaşıp para arıyorlar” diyen Akşener, “Ama bulamıyorlar. Peki nedenini biliyor musunuz? Çünkü Sayın Erdoğan’a kimse güvenmiyor.” ve arkadaşları. Bu çok açık ve net. Allah aşkına bana söyler misiniz? “Kim Cumhurbaşkanına nasıl güvenebilir? Adaletin, hukukun, özgürlüklerin ayaklar altına alındığı bir ortama kim nasıl yatırım yapabilir? Ülkeyi her gün krizden krize koşan bir hükümete kim neden para ödesin ki?” diye sordu.

“İlk hedefimiz demokratik kentler inşa etmek”

Mart ayında yapılacak yerel seçimlere değinen Akşener, öncelikli hedeflerinin “demokrasi ve yönetim şehirleri” inşa etmek olacağını belirtti. Akşener şunları söyledi:

“İkinci hedefimiz güçlü ekonomik şehirler inşa etmek olacak. Üçüncü hedefimiz ise yerel kimlik odaklı şehirler inşa etmek olacak. Bu doğrultuda öncelikle ülkemizdeki mülteci istilasına karşı aktif bir şekilde mücadele edeceğiz. Kira ve turizme izin vermeyeceğiz. Mültecilere mülk satışı yaparak kayıt dışı istihdamın önüne geçeceğiz. Dördüncü hedefimiz Beşinci hedefimiz insan ve çevre odaklı yaşanabilir şehirler inşa etmek olacak. Musluk suyunu içilebilir kaliteye getireceğiz. Altıncı hedefimiz ise şehirler inşa etmek olacak. Sosyal adalet ve eşitlik Yedinci hedefimiz sürdürülebilir ulaşım şehirleri inşa etmek olacak “Sekizinci hedefimiz kültür ve sanat şehirleri inşa etmek olacak. Yani yönettiğimiz tüm şehirleri kültür ve sanatın üretim merkezleri haline getireceğiz. Onuncu hedefimiz canlı dostu şehirler inşa etmek olacak. Hayvan barınaklarını hayvan barınaklarına dönüştürüp, hizmet kalitesi açısından modernize edip sayılarını artıracağız. On birinci ve nihai hedefimiz öğrenen şehirler inşa etmek olacaktır. “Kuracağımız şehir akademilerinde toplumun her kesiminden insanımıza, kamu yararı sağlayacak her alanda eğitim programları sunacağız.”

Akşener, konuşması öncesinde bazı belediye başkan adaylarını da tanıttı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu