Haber

‘Listelere tepki gösterip tercihlerini değiştirebilecek seçmenler sınırlı’

ANKARA – Seçimlere sayılı günler kala kamuoyunun merakla beklediği siyasi partilerin meclis listeleri açıklandı. Yüksek Seçim Kurulu’na sunulan listelerin ardından adaylara da yansımalar oldu.

İttifakların ve siyasi partilerin yarışacağı milletvekili adaylarına değer veren kanaat araştırmacıları ve siyaset bilimcilere göre, seçmen tepki gösterse de listelerin oy verme davranışını değiştirmedeki etkisi sınırlı. AK Parti’nin siyasi aktör üretemediğini, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tipe bırakılması halinde Meclis çoğunluğunun daha değerli olacağını ve listelerin bu etkiyle hazırlandığını belirten araştırmacılara göre muhalefet, kazanmak için oy kaybını en aza indirmelidir.

‘PARTİLERİN SİYASİ HEDEFLERİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN BAŞKA ŞANSLARI OLMADI’

Siyasi bağlantıcı İbrahim Uslu’ya göre MHP ve TİP dışındaki partiler, seçmenin aşina olmadığı bir liste modeli üzerinde çalışmak zorunda kaldı. 2018 Genel Seçimlerinde ittifaka rağmen partilerin farklı listeler ve diğer cumhurbaşkanı adayları ile karşı karşıya kaldıklarını, Millet İttifakı kanadının bu formülle beklenen milletvekili sayısına ulaşamadığını belirten Uslu, “Bu seçimde partiler hem sisteme uyum sağlamaya ve siyasi matematik tarafları zorlamaya başladı. . Artan parti sayısı ve çok sayıda partiye dağılan seçmen nedeniyle partilerin siyasi hedeflerine ulaşmak için başka şansları kalmamıştır. Uslu şöyle devam etti:

“MHP sisteme uyum sağlayamadı ve kendini dışarıda tuttu ama AKP, HÜDA Par, DSP ile ortak liste hazırlamak zorunda kaldı. Bu AKP’nin yaşamadığı bir şeydi. Asıl sıkıntı Millet İttifakı ile Emek ve İşçi Partisi içinde yaşandı. Hürriyet İttifakı TİP eski usulle gitmeyi tercih etti ÂLÂ Partisi CHP ile kısmen ancak kısmen işbirliği yaptı ama Millet İttifakı çok geniş bir ittifak listesi hazırladı Partiler uyum sürecini büyük ölçüde atlatarak ittifakın sağladığı avantajı kullanmaya başladılar Ancak seçmen bu kez tuhaf karşılamaya başladı”Seçmenler bunun bir ittifak listesi olduğunu hala anlayamadılar ve CHP’lilerin listesi olduğunu düşünüyorlar. Seçimden sonra herkes kendi partisi çatısı altında dönecek. Tek tek adaylara odaklanmak yerine partilerin ittifak sistemine uyum sağlamak zorunda olduklarına odaklanmak gerekiyor.”

Siyasi iletişimci İbrahim Uslu


‘LİSTELERE CEVAP VEREN VE PARTİ TERCİHİNİ DEĞİŞTİREN SEÇMEN SAYISI SINIRLIDIR’

Aday listelerine bakıp oy tercihini değiştiren seçmen sayısının çok az olacağını ifade eden Uslu, “Bunun Türkiye genelini etkileyeceğini düşünmüyorum” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Partiler neden bu ittifak sistemine başvurduklarını açıklayacak ve seçmen anlayacaktır. CHP 2018’de tek listeyle çıktı ve 2018 seçimlerinin sonuçlarını biliyoruz. Sonuçların 2018 olmasın diye bu sefer farklı bir şey yapmak gerekiyordu. Seçmen 2018 sonuçlarından memnunsa aynısının yapılmasını talep edebilir. Ancak 2018 sonuçlarından memnun değilse, bu sefer tam tersi olmasını istiyorsa yeni bir şeyler yapılması gerekiyordu. Listelere tepki gösterecek, parti tercihini değiştirecek seçmen sayısının sınırlı kalacağını düşünüyorum.”

‘Muhalefet OY KAYBINI EN AZA İNDİRMELİ’

Sosyal Etki Çalışmaları Merkezi (TEAM) Başkanı Ulaş Tol’a göre, milletvekili listelerinden sonra kamuoyunda tepkilerin artması doğal. Sınırlı sayıda milletvekili seçileceğini ve beklentisi olan çok kişinin olduğunu belirten Tol, “Parti teşkilatları başta olmak üzere toplumun her kesiminden beklentiler var. Beklentinin maksimum olması doğaldır.”

Listelerin seçmenin gözünde oy tercihini değiştirmede pek bir etkisinin olmadığını belirten Tol, “İttifakların bizzat moral etkisi var. Cumhur İttifakı ‘Biz o kadar sıkışıp kalmadık, herkes bizi bırakmıyor’ demeye kalktığı için küçük partilerle aramaya başladı. Birçoğunun seçmen yanıtı olmamasına rağmen bunu denedi.”

Listelerin ana gündeminin “meclis çoğunluğu nasıl elde edilir” sorusu bağlamında şekillendiğini belirten Tol, kamuoyunda hükümetin ortak listeyle seçimlere gireceği yönünde bir beklenti olduğunu hatırlattı. “MHP’nin kurumsal kimliği önemlidir” diyerek bu yolu seçmediğini söyledi. Bu durumun Cumhur İttifakı’nın yeni seçim sistemiyle sağladığı “avantajı” artırma seçeneğini azalttığını belirten Tol, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Cevap olarak Millet İttifakı ortak liste yaptı. Bu zor bir karar. Partiler oy oranlarını görmek, adaylarını ortaya koymak ve sahada siyaset yapmak istiyor. Öte yandan beş parti de AK Parti çatısı altında yarışıyor. CHP ile YETER PARTİSİ 16 yerde uzlaşıya vardı.Bu 16 yerden bazılarında “Fark eder, bazılarında etmez. Kampanya ile muhalefetin Meclis çoğunluğu için oylarını sürdürmesi ve biraz artırması gerekiyor. Son Vatan Partisi’nin yükselişi azaldı, ancak oy kaybının en aza indirilmesi gerekiyor.”

Sosyal Etki Araştırmaları Merkezi (TEAM) Başkanı Ulaş Tol


‘CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ İKİNCİ NESİLE BIRAKILIRSA ÇOĞUNLUĞU KİMİN KAZANACAĞI ÇOK KESİN OLABİLİR’

Partilerin meclis listelerinde “çok çoğulcu bir sistem” olmaması nedeniyle yansımaların olduğunu belirten Tol, “Halk, birçok konuda her şeyi demokratik bir ortama ertelemekten ve sahiplenmekten bıktı. Bunu da anlıyorum. .”

Ortaya çıkan listelerin iktidar ve muhalefet açısından avantaj ve dezavantajlarına ilişkin Tol, “Muhalefet seçimler için bir tık daha avantajlı görünüyor ama saha verilerine baktığımızda çok rahat olduğunu söyleyemem. Bütün bu ittifak marifetlerine rağmen meclis çoğunluğunu elde edemedi. İstikrar durumu bir konuşma meselesidir. Ülke Partisi’nin ani yükselişi ve yükseliş trendi nasıl bir seyir izleyecek, kampanyanın etkileri değerli olacaktır. Oylarını korur ve yükseltirse bu istikrar durumu bozulur. Bu neden buna değer? Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci türe düşerse, Meclis’te çoğunluğu kimin aldığı çok belirleyici olabilir. O yüzden muhalefet bunun etkisini önemsemeli” dedi.

‘SEÇİMİN DEVA PARTİ’NİN CAZİBE MERKEZİ OLMASI İÇİN BİRAZ KESİNLİKLE İSTENMESİ GEREKLİ’

Operasyonel Toplumsal Araştırmalar Merkezi Genel Koordinatörü Derya Kömürcü’ye göre, Cumhur İttifakı açısından yeni seçim yasasını çıkarma motivasyonu ortadan kalkmış görünüyor. Kömürcü, Cumhur İttifakı’nın Millet İttifakı’nın ortak liste yapamayacağı inancıyla seçim sistemini gündeme getirdiğini ve bir avantaj beklediğini belirterek, “Bu noktada görüyoruz ki AK Parti ve MHP liste yapamıyor. . Burada ana listeleri birleştiremeyen milletvekillerini kaybedecek olan Cumhur İttifakı olacak gibi görünüyor.”

Yaptıkları simülasyonlara göre Cumhur İttifakı’nın ortak liste çıkaramaması nedeniyle 15-20 arasında milletvekili kaybedebileceğini söyleyen Kömürcü, “Burada MHP kendi kurumsal kimliğini güçlendirme endişesi başladı. Cumhur İttifakı içindeki gelişmeler nedeniyle. Hem Cumhur İttifakı’nda hem de Millet İttifakı’nda ortaya çıkan durum, seçim sonrası döneme hazırlık olarak görülmelidir. Kömürcü şöyle devam etti:

“Parlamenter sisteme geçersek parlamentoda nasıl daha güçlü oluruz’ çalışmalarını da partiler yapmışlardır. Cumhur İttifakını bir kenara bırakıyorum. Millet İttifakı için CHP listelerinde bu kontenjanların açılacağını biliyorduk. Bu rakamlar beni şaşırtmadı. Sadece bazı tercih edilen yerler ve bazı yerlerdeki ağırlaşma çekicidir. Örneğin İstanbul 1. ilçesinin Millet İttifakı’nın beş olarak seçilebilen diğer partilerine verilmesi CHP seçmeninde tepkiye neden olabilir. Bu da özellikle İstanbul, İzmir, Ankara gibi çok milletvekili olan yerlerde Memleket Partisi ve Türkiye Kurmay Partisi lehine bir kaymaya yol açabilir diye düşünüyorum. Ancak Vatan Partisi’nin bir baraj sorunu var gibi görünüyor. Bu nedenle son düzlükte yaşananlar daha sonra değerlendirilmelidir. Gördüğüm kadarıyla DEVA, Gelecek Partisi ve SAADET’in Meclis açılınca bir küme oluşturacak kadar milletvekili çıkarması için çaba harcandı. Bu çok değerli. Görünüşe göre böyle bir hazırlık var. Seçimden sonra ortaya çıkabilecek tabloya göre Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanlığını kazanması halinde DEVA Partisi’nin çekim merkezi olabilmesi için seçimden biraz daha güçlü çıkması istenmiş görünüyor.”

Derya Kömürcü, Operasyon ve Sosyal Araştırmalar Merkezi Genel Koordinatörü

‘YÜZ AVUKAT’

Yeşiller ve Sol Parti’nin İstanbul’daki adaylarının “neyi getirip götüreceğini bilemediğini” belirten Kömürcü, kamuoyunda tepki olduğunu belirterek, “HDP seçmeninin partililiği seçimde çok dalgalanma göstermiyor. oylama tercihinde istişare. Dolayısıyla çok büyük bir avantaj ve dezavantaj durumu görmedim. 100 proxy hedefi biraz abartılı gibi görünse de proxy sayısının mevcut proxy sayısının altına düşmeyeceği ve 5-10 proxy artacağı söylenebilir.

‘AK PARTİ YENİ PERSONEL VE ​​AKTÖRLER ÜRETEMİYOR’

Rawest Araştırma Genel Müdürü Roj Girasun’a göre Kürt seçmenin yoğun olduğu bölgede hem HDP’nin hem de AK Parti’nin vekil listeleri bazı isimler dışında bilinen, tepki üreten isimler değil. Seçimlerden sonra yeterli bir meclis kümesinin oluşturulmasında HDP listesinin daha etkili olabileceğini söyleyen Girasun, “Bugün itibarıyla seçmene tekabül eden, bilinen bir HDP vekil listesi görmedik.”

AK Parti’nin uzun süredir siyasi aktör üretemediğini belirten Girasun, “Diyarbakır’da Galip Ensarioğlu dışında siyasi muadili olan tanınmış isim yok. Ensarioğlu aynı zamanda eski bir siyasi aktör. Bu bize AK Parti’nin bir kadro krizi yaşadığını söylüyor. AK Parti yeni kadro ve aktör üretemiyor. Kadrolar eski isimler üzerinden oluşuyor. Eski isimler arasında özgül ağırlığı olan bir isim yoktur. Kalmadı”.

Rawest Araştırma Genel Müdürü Roj Girasun


‘LİSTELERİN SEÇMEN DAVRANIŞI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ SINIRLI’

Kürt seçmenin yoğun olarak yaşadığı bölgede Millet İttifakı’nın listelerinin iyi olduğunu dile getiren Girasun, heyetin istikrarlı ve maksimum fayda sağlayacak şekilde bir liste hazırladığını belirterek, “Özellikle Van’da CHP İl Başkanı Seracettin Bedirhanoğlu güçlü bir teşkilat yapısı oluşturmuştu. . O artık bir aday. ÂLÂ Partisi’nin adayının Van’da oy alması mümkün. Sezgin Tanrıkulu Diyarbakır’a geldi. Kürt siyasetinde tanınan bir isim. Burada da sinerji yaratabilir. İkinci sırada ise AK Parti eski Milletvekili Ali İhsan Merdanoğlu var.” Girasun sözlerini şöyle sürdürdü:

“Listelerin seçmen davranışı üzerindeki etkisi sınırlıdır. Daha fazla sinerji ve manevi etki yaratabilir. Bugün itibariyle hiçbir siyasi partinin seçmen davranışını büyük ölçüde değiştirecek ve hareketliliğe neden olacak bir listesi yok. Ancak Millet İttifakı, maksimum fayda sağlayan bir liste sağlamada daha başarılı olmuştur. Daha çok parti ve aktörün bir araya gelmesiyle gelen hassas bir istikrar var. Sürpriz sonuçlar beklemiyoruz. Millet İttifakı’nın Diyarbakır’a ikinci milletvekili alması sürpriz olur. HDP’nin 10. milletvekili olması sürpriz olur. AK Parti’nin dördüncü milletvekilini alması sürpriz olur.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu